Ben hayal edemiyorum. Sabah ilk işim müzik açmak, bazen bir kahve eşlik ediyor güne, ama müziksiz bir günü hayal edemiyorum maalesef.
Çocukken gökyüzünde herkesin dinleyebileceği güzel şarkılar çalsa diye hayal ederdim. Sonra fark ettim ki hayatta farklı zevkler ve renkler var… Rap dışında Melodisinin hoşuma gittiği her şarkıyı dinleyebilirim sanırım, galiba onda da bazı istisnalar yok değil.
Kaçınız işten evinize geldiğinizde müzik açıyor? Ya da bunun bir eksiklik olup olmadığını düşündüğünüz zamanlar oldu mu? Evli arkadaşlarımın evine gittiğimde müzik olmadığında evde bir rengin eksik olduğunu hissediyorum. Renk yok, ritim yok, müzik yok, sanki her şey soluk gibi, evi canlandırma çabası sonuçsuz kalmış gibi. Asıl mesele eşinizle ya da sevdiğinizle aynı şeyleri dinleyip aynı keyfi alabiliyor musunuz? Sanırım çoğumuz buradan çuvallıyoruz. Birinin dinlediğini diğeri dinlemiyor. Ortak dinlenen şeyler belki bir rakı masası müzikleri. Oda her güne hitap etmiyor. Oysa kimin seçtiğinin önemi olmadan açılan müziğin ritminde herkesin mutlu olabildiği anların keyfine diyecek söz bulamıyorum. Hiç ciddi ciddi düşündünüz mü ya da bu sizin için bir kıstas oldu mu aynı şarkılardan hoşlanmazsak ne olur yada aynı ritmi yakalayabilirsek ne olur diye?
Ben size o zaman açıklayayım; aynı şeyleri dinlemek kadar keyif veren bir şey yok. Yeni duyduğunuz ve bunu keşke oda dinlese, dinlese kesin beğenir ya da dinlemeli dediğiniz bir sürü anlar olacak. Yan yana geldiğinizde kimin neyi açtığının önemi olmayacak, çünkü ruhunuzu besleyen kaynak aynı ve aynı zevkler söz konusu ve bunu keşfedene kadar bunun ne kadar önemli bir şey olduğunu anlayamayacaksınız. O halde ruhunuzu dinlendirecek bir şarkı size gelsin.
Sevgiler,
Müziğin olduğu yerde, kötülük barınmaz. (Cervantes)